Adam oralardan önemsiz gelişigüzel bi şey yazıyor, benim burda pankreasıma kadar işliyor. Kaburgam yerinden ayrılıyor. İskelet sistemim kısmen işlevselliğini yitiriyor velhasıl kelam...
Gel gör ki Allah'tan o'nu dilerim benim ayağıma overlokçu makinesi gelir. Varın siz düşünün!
Hala ne yapacağıma karar verebilmiş değilim. Kafam hep meşgul hep karışık, insanlarla sohbet ederken bile aklımda bi sürü cevapsız soru.
Kimileri seviyorsan git konuş derken kimileri hislerini en güzel yazarak anlatabilirsin diyor... Ben bir mesajı bile beş kere silip düzeltiyorum, bi de karşısına geçip bunları söyleyeceğim öyle mi? ŞAKA GİBİ.
Ha tatilden sonra, ha salı sallanır, şimdi olmaz, bayram gelsin öyle falan diye diye erteliyorum. Buna kısaca kendimi kandırmak da diyebiliriz.
Ya! Bırakın duygularımı söylemeyi; o'nun yüzüne bakmak araba park etmekten daha zor.
Şekerden şahane bir ev yapmak istiyorsun yağmurda dağılacağını bile bile... Öyle ya; zafere giden yolda herşey mübah!
Bir bakışını yakalayıp, o bakışa milyonlarca hayal sığdırmak, büyük bir sırrı taşır gibi yüreğinde taşımak
Belki bir gün olur umuduyla beklemek, ihtimaller denizinde yüzmek...
Şu sıralar yaşadığım heyecanın en güzel zamanları tek taraflı heba olup gidiyor farkındaysanız.
Beni ne kadar incitse de,
galiba
her halini seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder