11 Temmuz 2013 Perşembe

seviyorsan git konuş bence.

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer derler. YERSEN!
Ben her defasında yoğurda fırsat bırakmadan kaynar sütle kendimi haşlamayı tercih edenlerdenim. Bir bakıma faydası da olmadı değil, en azından sonrasında vesveseler denizinde boğulmadım, acabalardan nasibimi almadım, keşkeleri sırtıma yük yapmadım...
Hep nokta koymaya niyetlendiğim yerde kıvılcım düştü yüreğime, yenilmek yoktu. Öyle ya; son dediğin sadece filmlerde olurdu...
Bilek güreşinde rakibin ezici üstünlüğüne rağmen bile bile savaşmak gibi yani...
Üstelik denemekten yılmadan defalarca yenilsen de yanılsan da...
Bunları anlatıyorum, çünkü bilmediğim bir yoldayım. Yenilmekten çok yanılmaktan korktuğum..

Kalbimin istikrarlı tek kişilik kombineli yaşantısına fazlasıyla alışmışken hiç beklenmedik bir şekilde geceyarısı bu satırları yazacak kadar, gece uyumadan önce sabah uyandıktan sonra radyoda çıkan şarkıda bile düşünecek kadar, bi saatlik öğle molasında bile herkese onu anlatacak kadar kendimi o'nda buldum...
Büyük aşklar nefretle başlar zırvalığı puzzle olsa son parça kesin ben olurdum. Zira aynı ortamda bulunmaktan son derece rahatsızlık duyarken aynı ortamı paylaşmak için can atacak kıvama geldiğimde anladım bunu... jeton köşeliyse demek...
Üstelik normalde ağır eşek şakalarını bile kaldırırken, onun esprilerine alınarak yüzyılın alınma şenliklerindeyim, alınganlıkta bir dünya markasıyım.
Be mübarek! İnsan sormaz mı kendine, neden diye?!

Uyanık diye gezinen ben, bu aşamaya gelene kadar kendimin bu durumunu nasıl farketmedim bilmiyorum...

Hani bir şarkı dinlersin gönlüne hoş gitmez ama her yerde karşına çıkar kulağında bi aşinalık olur sonra bir bakmışsın dinledikçe alışmış, sevmişsin ya!
İşte öyle bir şey...

Bir adam var aklımda, gözlerimde, dilimde, yüreğimde, gittiğim her yerde, dinlediğim şarkılarda, baktığım her fotoğraf karesinde, aklımdan geçen her cümlede ve gönlümde...
Yüzünü gördüğümde midemdeki flash tv halay ekibinin coşup gökkuşağı gibi renkten renge girdiğim, yüzüne bakamadığımdan metin şentürk gibi gezdiğim, konuşurken anlaşılacak korkusuyla saçmaladığım, yanındayken kalp atışlarımı kontrol edemediğim, onunla konuşurken jamiryu! diye bağırmak istediğim bir adam var. 
Ben onu bu kadar düşünürken onun beni genel izleyici kitlesi olarak düşündüğü bir adam var yani.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder